DİĞER
“Kavram dediğimiz şey temelde düşüncenin paketleri gibidir. Esas büyük sorun da kavramın keskin sınırlı bir anlam çerçevesi olmaması, kayganlığı, belirsizliği ve tarihsel değişime açıklığı. Bu kadar incelikleri olan ve soyutlama olmaksızın sağlıklı konuşulamayan bir şeyi nasıl konuşacağız sorusuna cevap da arıyoruz kavram incelemelerinde. Tabiri caizse burada kolektif öznenin zihninin içini görmeye çalışıyoruz.”
"Uçurumu, uçsuz bucaksız sonsuz karanlık anlamında gibi düşünebiliriz. Bireyin ruhunun görünmeyen koyu yanları ve gölgeleri. Uçurumu seçmek, bu karanlığı tercih etmek aslında. Yerleşmek de bu karanlığı mesken bellemek anlamında görülebilir. Başlıkta kullanılan uçuruma yerleşme hali bu durumu salt ifade ediyor: Tarafsız ve yargılamayan bir dil söz konusu."
“Ben kendi yolumu anlattım. O yolu nasıl geldiğimi benimseyen varsa örnek alır ya da almaz ama benim maksadım örnek olmak değil, ben durum raporu ya da başka bir deyişle hasar tespit raporu veriyorum.”
"Köy sadece iktisadi gelişme, kalkınma, yozlaşma, sömürü gibi konularda yazarların fikirlerini ortaya koyabilecekleri bir sahne işlevi görmez, başka iki konuda da edebiyatçılar için kullanışlıdır. Cinsellik ve halkla aydın arasındaki uçurum."
Irmak Zileli'nin gelecek hafta raflardaki yerini alacak yeni romanı Son Bakış'tan tadımlık bir bölüm K24'te...
Edebiyatımız bu çeşit bir boyun eğmiş yazarlar mezarlığıdır; o nedenle geçmişe baktığımızda yeniden okuma gereği duyduğumuz birkaç isimden fazlası çıkmaz
Zaman varsa, kadın içindeki kendine ait odalarının kapılarını tek tek açacak, dilerse de kapatacak. Kendini kuracak; düşlerini, dilini, cümlelerini ve isterse de yıkacak...
Yayınevlerinin karar mekanizmaları neden erkeklerden oluşuyor? Yetenekli, işini iyi yapan kadın editörler, yayıncılar bu kadar mı az? Edebiyat okurunun ağırlıklı olarak kadınlardan oluştuğu dağa taşa yazılmışken, şunu mu iddia ediyoruz: Kadınlar okur ama yazamaz?
Kültür-sanat gazetecileri, mesleklerinin durumunu, kültürel iktidar tartışmasını, ve varsa eğer çıkış yolunu anlatıyorlar...
Evet, bugün "hâlâ" mümkün mü ve neden olmasın diye sormak istiyoruz, o gemiyi beklemeye ama umutla beklemeye devam etmek istiyoruz...
Kültür sanat gazeteciliğinin önemli isimlerinden Erkan Aktuğ ve İhsan Yılmaz meslek hayatları boyunca yaşadıkları süreci anlattı...
Erkan Özgen Barselona'daki Giving Voices adlı sergisiyle, arzu nesnesi ya da turistik obje olarak savaş aletleriyle ilişkilenen insanların karşısına şiddetin öznesi olanların hikâyelerini koyarak dilin ve belleğin sınırlarını sorguluyor
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.